ALDATMA ve ALDATILMA PSİKOLOJİSİ

Birçok güzel duyguyu karşılıklı hissettiğiniz partnerinizle çıktığınız yolda ara ara hislerinizde azalmalar yaşanabilir. İlk zamanlar ile şimdi aynı kalmayan, azalmış hislerin oluşturduğu boşluğu doldurma girişimini aldatma olarak tanımlayabiliriz.
Tek bir nedenle açıklayamadığımız, birçok nedene bağlı olarak gelişen  bu durum çok ince detayları olan, keskin bir çukurdur. Unutmamak ve tekrar tekrar hatırlatmak gerekir ki bu noktaya aşama aşama gelinir.

CİNSEL ALDATMA/DUYGUSAL ALDATMA

Her iki cinsiyet için mümkün olsa da cinsel aldatma denildiğinde akıllara gelen erkeklerdir. Duygusal aldatmada ise kadınlar. Fakat vakalar her iki cinsin de iki aldatma türüne sıkça başvurduğunu göstemektedir. Kadınlar duygusal aldatılmayı, erkeler ise cinsel aldatmayı daha tehlikeli görür. Evrimsel psikoloji bu durumu şöyle açıklar; her iki cins de soylarının devamı için üremek ister ve bu amaç için birliktelik oluştururlar. Bu birlikteliklerde kadın kendisinin ve bebeğinin hayatını daha rahat şartlarda devam ettirmek ister ve bu statüde erkekleri kendilerine eş olarak seçerler. Duygusal olarak aldatılan kadın, bebeğinin ve kendisinin bakımına bir tehdit oluştuğunu hisseder. Bu yüzden duygusal aldatma kadınlar için daha yıkıcı olandır.

Erkekler açısından  cinsel aldatma önemli ve kesinlikle olmaması gereken kırmızı bir çizgi olarak görülür. Cinsel olarak aldatılmış erkek, doğacak ya da doğmuş çocuğun kendisine ait olup olmadığı şüphesine düşerek, başkasının bebeğine bakıyor olma endişesine kapılır. Cinsel aldatma da bu sebeple erkekler için daha yıkıcıdır.
Hangi tür aldatma olursa olsun bu bir yıkımdır ve her yıkım ardında bir enkaz bırakır. Bu enkazın altında kalmak da çıkmak da biraz sizin elinizde… Peki nasıl?

                                                     

DANIŞMA SÜRECİ

(BİREYSEL TERAPİ/ÇİFT DANIŞMANLIĞI)


            Travmatik olarak kişiler üzerinde gelişen olumsuz duyguların ruhsal çöküntü, öfke, sürekli ağlama gibi geri dönüşü olabilir. Aldatılan kişi olayı öğrendiğinde büyük bir şok yaşar. Bu duygular her kişide farklı şekilde ve şiddette ortaya çıkabilir. İlişkinin devamı konusunda kararsızlıklar varsa ve bu olaydan sonra evlilik hayatını sürdürmekte büyük sorunlar yaşanıyorsa, çift olarak danışmanlık önerilir. Fakat danışmanlığa bireysel olarak devam etmek de mümkündür.

Aldatma olayının öğrenilmesinden sonra ilk etapta olayın üçüncü kişilere aktarılmaması önemlidir. Bunun dikkat edilmemesi durumunda, evliliğin devamı söz konusu olduğunda işler daha da zor hale gelmektedir.

Aldatılan kişinin olayı öğrenmesiyle birlikte zihninde detaylara dair çok fazla soru işareti oluşmaya başlar. Kimle, ne zamandan beri, nerede, kaç defa, cinsel mi, duygusal mı, başka aldatmalar da var mıydı, ona seni seviyorum dedi mi gibi sorular kişiyi çok fazla meşgul eder, saatlerce bunlar üzerinde düşünür. Kişi olayı anlamlandırmak ister. Kişinin kendisine en fazla sorduğu soru ise; neden, neden, neden…

Olay sonrası aldatılan kişi, aldatılma nedeniyle ilgili olarak karşı tarafı suçlama eğilimindedir, daha sonra kendisini suçlamaya ve kendisinde hata aramaya başlar.

Aldatan kişi, utanç ve suçluluk duygusuyla konuyu bir an önce kapatma telaşı içerisinde sorulara kısa ve geçiştirici cevaplar vererek bazen yalan söyleyerek konunun kapanmasını ister. Ama karşı taraf konuyu kapatamaz. Bu konu olur olmadık zamanlarda çiftin karşısına çıkmaya devam eder.

İlişkiye devam etme ya da sonlandırma kararı almadan önce çiftin danışmanlık alması pişmanlık yaşamaması ve hayatlarına devam edebilmesi adına önemlidir. Amaç evliliği kurtarmak değildir. Bu, çiftin ya da bireyin vereceği bir karardır.  Amaç, çiftin bu zorlu süreci daha az hasarla atlatıp sağlıklı karar alabilecek duruma gelmesidir. Devam kararı alınması durumunda sadakatin ve güvenin bir ilişkide tekrar kazanılması için iki kişinin de sorumluluk alması gerekmektedir.

Add Your Comment

Ücretsiz Bilgi Almak İçin Ara