Bilişsel Davranışçı Terapi anlamına gelen Bdt, psikoloji ve psikopatoloji alanının bilimsel bulgularından yola çıkılarak geliştirilen ve uygulandığı danışanlarda azımsanmayacak derecede fayda sağlayan son dönem çağdaş psikoterapi yöntemidir. Bu terapi yönteminde kişinin düşünce ve davranışları üzerine odaklanılır ve duygusal sitemine etki etmeye çalışılır.
Bilişsel Davranışçı Terapi’nin fayda sağladığı alanlar;
- Yaygın Anksiyete Bozukluğu (Kaygı Bozukluğu)
- Obsesif-Kompulsif Bozukluk (Takıntı)
- Uyku Bozuklukları
- Depresyon
- Sınav Kaygısı
- Stres
- Öfke
- Özgüven
- Vajinismus
- Erken Boşalma
- Özgül Fobiler
- Sosyal Fobi
- Travma Sonrası Stres Bozukluğu
- Agarofobi
- Hastalık Hastalığı (Hipokondriyazis)
- Yeme Bozuklukları
- Evlilik Sorunları
SEANSLARIN İŞLEYİŞİ
Sorun her ne olursa olsun psikolojik danışman sizin yaşadıklarınızı yargılamadan, eleştirmeden dinler. Yaşadıklarınızı tarafsız bir gözle ele almaya çalışır. Bunu bilerek seanslara başlamak danışan açısından rahatlatıcı olacaktır. Çünkü neredeyse her danışan yaşadığı sorunları hiç tanımadığı bir kişiye nasıl anlatacağı, ne anlatacağı, eleştirilip eleştirilmeyeceği konusunda kaygı yaşar. Bu kaygı, seansın ilk dakikalarından itibaren azalmaya başlar. Çünkü hayatınızda sizi ilgiyle ve empatik bir şekilde dinleyen kişi sayısı oldukça azdır. Böyle bir tutumla karşılaşmak danışanı güvende ve doğru yerde olduğunu hissettirir.
İlk seansta danışanın yaşadığı sorunla ilgili detaylı bilgi alınır ve bu sorunlar listelenir. Sorun veya sorunlar tespit edildikten sonraki aşama, amaçların tespit edilmesidir. Yani danışan şu an yaşadığı durumla ilgili nelerin değişmesini istemektedir, nasıl bir yaşamı hayal etmektedir. Sorun ve amaç tespit edildikten sonra danışana bilişsel davranışçı terapi hakkında ayrıntılı bilgi verilir. Daha sonra bu terapi yöntemiyle kişinin yaşadığı sorunlara bakılır ve bir çözüm haritası ortaya konur. Birçok kişi tarafından psikoterapi olumlu düşünmekle karıştırılır. Bilişsel davranışçı terapide amaç olumlu düşünmekten ziyade gerçekçi, işlevsel, duruma uygun, daha geniş açılı düşünme becerisini kazanmaktır.
Seans başlarında danışmanın danışanla ilgili durumu daha iyi kavrayabilmesi açısından bazı formlar doldurtulur. Danışman, seans öncesi doldurtulan formlardan danışanın seanslar arası kat ettiği yolu gözlemleme fırsatı bulur. Danışmanın her seans öncesi danışanına “Bu hafta kendini nasıl hissediyorsun” sorusunu sorması durum takibi açısından önemlidir.
Seanslar arasındaki bağlantıyı kurmak adına danışmanın danışanına bir önceki seansta kendisi için önemli olan konuyu sorması ve özetlemesi, geçen süre zarfında danışanın kendi kendine ne gibi uygulamalar yaptığı, terapinin seyrinde değiştirilmesini istediği noktaların olup olmadığı sorulur ve bu noktalar üzerine konuşulur.
Danışan ve danışman o seans için belirledikleri konu veya konuların üzerinde durarak sorunu çözmeyi amaçlarken sorun teşkil eden durumdaki düşünce ve inançların ne denli gerçeği yansıttığı konuşulur. Danışana yeni beceriler kazandırılan seansta, danışanın kazandığı becerileri gelecek seansa kadar kullanması istenir. Seansın son aşamasına gelindiğinde danışman önemli noktaları toparlayıp bir özet geçerek danışandan oturum hakkındaki düşüncelerini paylaşmasını bekler. Danışanın yararına olan herhangi bir şeyi alıp almadığı, danışanı rahatsız eden bir durumun olup olmadığı ve danışmanın yanlış anladığını düşündüğü veya değiştirmesini istediği bir şey olup olmadığı sorularak oturum sonlandırılır.
TERAPİ NE KADAR SÜRER?
Bu süreye danışman ve danışan tarafından birlikte karar verilse de 2-3 seanstan sonra danışmanın, danışanın hedefine hangi sürede ulaşacağı konusunda bir fikri oluşur. Seanslar 45 dakika sürer. 6-12 görüşme gibi ortalama bir sürenin yeterli olabileceği gibi uzun soluklu olan danışanlar 8-12 ay terapide kalabilirler. Danışanın durumunda ekstrem bir hal yoksa haftada bir kez görüşme sağlanarak terapiye başlanır. Danışanın kendisini iyi hissetmeye başlamasıyla iki oturum arasındaki bu süre arttırılır. Terapi sonrası güçlendirme seansı yapmak önemli olacaktır.(3,6 ve 12 ayda bir)
TERAPİDEN FAYDA SAĞLANDIĞI NASIL ANLAŞILIR?
Bilişsel davranışçı terapinin en iyi yanlarından biri de danışana danışman desteği olmadan kendi iyilik halini korumayı öğretme çabasıdır. Yani uzun vadede, kişi seansları tamamladıktan sonra kendi başına da öğrendiği teknikleri hayatına adapte etmesi amaçlanmaktadır. Danışanın kendisine ve terapiye olan inancı, seanslara devam etme istikrarı, seans dışında önerilen uygulamaları yaşamına adapte etmesiyle 4-6 seans sonra fark anlaşılır derecede ortaya çıkar, danışan farklı düşünmeye, farklı davranmaya ve farklı hissetmeye başlar.